Sınıfımızdaki arka sıralardan biri boştu. Şimdi orada yeni bir çocuk oturuyor. Adı Ahmet, dokuz yaşında (benim gibi) ama biraz tuhaf biri. Hiç konuşmuyor, hiç gülmüyor, limonlu şekerleme bile sevmiyor (oysa ben bayılırım!). Onunla ilgili gerçekleri sonradan öğrendim: Ahmet hiç de tuhaf bir çocuk değilmiş. O bir mülteciymiş, savaştan kaçmış. Gerçek bir savaştan. Bombaların ve kötü insanların olduğu bir savaştan. En iyi arkadaşlarımla ona yardım etmeye karar verdik ve bir plan yaptık. Hem de harika bir plan!