“Ay, gökyüzündeki yıldızların arasında süzülüyor; ara sıra bulutların arasında kaybolsa da, sanki bir koruyucu melek gibi bizi takip ediyordu. Ay’a mırıldanıyordum; söz verdiğim gibi, ona, babama mırıldanıyordum.” Savaş Atı, Kayıp Zamanlar, Issız Adanın Kralı gibi çoksatan kitapların bol ödüllü yazarı Michael Morpurgo, “şimdiye dek kaleme aldığım en kişisel roman” şeklinde yorumladığı Ay’a Kulak Ver'de, kendi öz büyükannesinin hayat serüveninden esinlenerek oluşturduğu inanılmaz bir yaşam öyküsüne imza atıyor. İngiltere’nin Bhryer adasında yaşayan Alfie, babasıyla balığa çıktığı bir gün açlıktan ölmek üzere olan, yüksek ateşi nedeniyle yarı deli hâldeki bir kız çocuğuyla karşılaşır. Yaklaşık on iki yaşlarında, “Lucy” dışında tek kelime edemeyen bu kız nereden gelmiştir? Bir denizkızı misali çaresizce karaya vuran bu ürkek çocuk aslında kimdir? Bir Alman casusu mu? Hayalet mi? Yoksa gerçekten bir denizkızı mı? Alfie ve annesi Mary’nin yoğun çabaları sonucunda tekrardan hayata tutunmaya çalışan Lucy adeta yeniden doğmuştur. Özlem ve korku dolu gözlerindeki fırtına hiç dinmeyen bu “hayalet” kızın sığındığı tek liman ise müzik ve ayışığıdır. Günlerini, ada doktorunun kendisine armağan ettiği gramofonda Mozart dinleyerek geçiren Lucy, zihninin karanlık dehlizlerinde kaybolmaktadır… Geçmişini hatırlamakta güçlük çektiği düşünülen ve kimseyle konuşmayan küçük Lucy aslında her şeyi hatırlıyor ve konuşulanları anlıyor olabilir mi? New York’tan İngiltere’ye doğru yol alırken Alman denizaltısı tarafından batırılan dev transatlantik Lusitania’nın Lucy’nin hikayesindeki yeri ne?.. 2003 yılında İngiliz Çocuk Edebiyatı Elçisi olarak da seçilen Children’s Book Ödülü’nün sahibi Michael Morpurgo, “yaşamımın büyük bir kısmı boyunca bu hikaye üzerinde çalıştım” dediği bu çok özel romanında kendi ailesine de anlamlı bir selam gönderiyor. Okurlarını, 1. Dünya Savaşı’nın gölgesinde yaşanan inanılmaz bir yaşam mücadelesine götüren Morpurgo, kendi derinliklerinde kaybolmuş bir çocuğun yeniden hayata tutunma öyküsünü kaleme alıyor. Küçük Lucy yaşadıklarının üstesinden gelmeyi Ay’a borçlu. Kim bilir belki de şimdi Ay’a kulak verme sırası sizdedir…