“Yirminci yüzyılın en yıkıcı düşünürlerinden ve sakin isyankârlarından biri.” –Ursula K. Le Guin “Naomi Mitchison yaratıcı, ilerici ve şaşırtıcı bir yazardı.” –Amal El-Mohtar “KENDİNDEN EMİN VE SOĞUKKANLI OLANLAR HİÇBİR ZAMAN BÜYÜK KÂŞİF OLAMAZ.” Cinsiyet, kürtaj, doğum kontrolü ve özgür aşk gibi konularda tartışmalı eserlere imza atan, tüm hayatını aktivizme adayan Naomi Mitchison aynı zamanda feminist bilimkurgu edebiyatının önemli eserlerinden birini kaleme alan cesur bir yazar. Bir Kadın Astronotun Anıları da Mitchison’ın dönemine göre ilerici fikirlerini sakin dille anlattığı, geleneksel anneliği sorgulayan, şaşırtıcı bir roman. İnsanlık yıldızlara seyahat etmiş ve hiç de yalnız olmadığını öğrenmiştir. Farklı gezegenlere yapılan yolculuklarda birbirinden farklı uzaylı yaşam türleriyle karşılaşan insanlar dikkatlerini bu canlılarla iletişim kurmaya yoğunlaştırmıştır. Bir iletişimci ve kâşif olan Mary uzak galaksilere yaptığı seyahatlerde karşılaştığı yaşam formlarına karşı müthiş bir tutku ve şefkatle doludur. Ama uzay araştırmalarında birinci kural müdahale etmemektir. Yine de Mary’nin gezilerine duygusal karmaşa eşlik eder. Zamanla hayattaki yerini bulurken kendi kadınlığını da keşfedecektir. İnsanlardan çok daha farklı bir biyolojiye sahip canlılarla iletişim kurmak ve anlaşabilmek mümkün müdür? Peki insanlarla hayvanlar arasında eşit bir ilişki söz konusu olabilir mi? Bir Kadın Astronotun Anıları, geleneksel değer yargılarını yerle yeksan eden bir hatırat. Hilary Rubinstein’ın sunuşuyla