“Herkesin, her şeyin bu hayatta bir amacı var.
Sen, ben, bu küçük gündüzsefası.
Hepimiz birbirimize bağlıyız.” Evet. Eşyaları hâlâ orada. Zamanda donmuş bir hâlde duruyorlar. Gelinliği, birkaç kitap ve hatıraları… Ada Santorini geçmişini geride bırakarak Seattle’a, ona sakin anlar vaat eden yüzen evlerden birinde yaşamaya gelir. Yüzen evinin içinde bir gün gizemli bir sandık bulur ve bu sandık, geçmişin yüklerinden kaçtığı bu yerde ona yeni maceraların kapılarını açacaktır. Sandığın içinden çıkan Penny Wentworth’a ait eski eşyalara göz atarken 1950’li yıllara ve Penny’nin çalkantılı hayatına ortak olur. Penny yeni evlenmiştir, mutlu olduğunu sanmaktadır ama her geçen gün, hayatında hem evliliğine hem de kendine dair bazı eksik yanlar olduğunu fark eder. Ada da Penny’i tanıdıkça kendi geçmişindeki düğümleri tek tek açmaya başlar. Penny ve Ada’ nın hayatları gitgide birbirine karışırken Gündüzsefası’nda Sarah Jio’nun merak uyandırıcı, bağışlayıcı ve sorgulatıcı anlatımı hayranlık uyandırıyor. New York Times ve USA Today çoksatan listelerine girmiş Mart Menekşeleri, Böğürtlen Kışı ve Son Kamelya kitaplarının yazarı olan Sarah Jio aynı zamanda gazetecilik de yapmaktadır. Glamour ve The Oprah Magazine gibi dergilerde yazarlık yapmıştır. Kitapları 18’den fazla dile çevrilmiş ve kitap kulüplerinin favorilerinden olmuştur.