Çehov Hayatım’da ait olduğu soylu sınıftan ve alışılmış uğraşlarından gına getirip işçi sınıfına karışmayı seçen genç bir adamın hikâyesini anlatır. “Sermayenin ve eğitimin sağladığı ayrıcalıkları” reddeden Misail Poloznev, rızkını bedensel emek sarf ederek çıkarmaya karar verir. Onun bu “devrimci” hareketi toplumun bütün kesimleri tarafından tepkiyle karşılanır. Hatta yerleşik düzeni sarsan bu cüretkâr adım karşısında en düşük mevkideki işçi bile kendini tehdit altında hissetmektedir. Misail’in evlenip birlikte bir köye yerleştiği, üst tabakadan gelen Maşa da toplumsal sorumluluk ve diğerkâmlıktan uzak bir tavırla, fikirlere ve moda düşünce akımlarına kısa sürelerle hayatını renklendirmek için bağlanmaktadır. Yazar ana karakterinin evliliğindeki çatışmayı toplumsal gerilimlerle iç içe geçirir. Kendi hayatından ve Taganrog’da geçen çocukluğundan izler taşıyan bu eserinde Çehov, Rus toplumunun bütün sınıflarının yozlaşma ve ikiyüzlülüğüne yönelik belki de en sert eleştirisini yöneltmiştir. (Tanıtım Bülteninden)