Saygın bir memur, sadık bir koca ve aile babası olan Friedrich Klein, kendini birdenbire hayali bir cinayet ve suçun yükü altında bulur: Karısı ve üç çocuğunun ölümü, sahte pasaport, bir tabanca, çantasına istiflenmiş para ve gösterişsiz saygınlığı. Kırklı yaşlarını süren Klein, her şeye en baştan başlamak, yeni, genç bir adam olabilmek için gücünü toplar. Klein ve Wagner anlatısını yazdığı dönemde Hermann Hesse, kendi özel yaşamında girdiği bunalımla C. G. Jung’a başvurmuş, bu kitapta, bilinçaltının işleyişine ilişkin dönemi için henüz yeni olan psikoloji bilgileriyle desteklediği bilimsel bir teknik kullanmayı denemiştir. “Peki, ne diye dikiliyordu şimdi burada, geceleyin, bu küçük yabancı odada, elinde bir ayna ve başında bir şapkayla, acayip bir soytarı gibi – neydi bu hali? Neydi niyeti? Masanın kenarına oturdu. Ne yapmak istemişti? Ne arıyordu? Bir şey aramıştı galiba, çok önemli bir şey aramıştı.” (Tanıtım Bülteninden)