Bu vatan nasıl kurtuldu?
2005 yılında bu soruyu sorup yanıtını vermek çok kolay. Oysa 1920'lerin koşullarını hayal ederek yaşamaya çalışalım, takalım neyle karşılaşacağız! Anadolu ingilizlerin kışkırtmasıyla yunanlıların işgali altında. Üstelik, uluslararası kurallara aykırı olarak, kadınların kızların ırzlarına geçiliyor, her yer yağmalanıyor, yakılıyor, camilerde ezanlar okunamıyor...
Savaşacak silah ve cephane yok, yiyecek yok, giyecek yok, para da yok...
Demiryolları işgal altında, karayolu da yok. Türk milleti bu koşullarda mucize yarattı. Silah yaptı, cephane üretti, işgal altındaki İstanbul'da silah depolarını soydu, subayları Anadolu'ya kaçırdı. Tüm bunları da İstanbul-Batum-Novorosisky-İnebolu iskeleleri arasında yaptı. Ölümden korkmayan, ölümü yenen sivil resmi bahriyeliler ile Anadolulu, Kastamonulu ve İnebolulu Türk kadınlarıyla başardı. Türk kadınlarının inanılmaz azim ve kararlılıkları bu memleketi kurtardı. Kar kış demediler, kağnıların arkasından gittiler. Dondular, yollarda öldüler ama yorganlarıyla, kazaklarıyla mermileri sardılar... çocukları öksüz kaldı, yetim kaldı ama ' bu vatan kurtuldu'. Bu kitap, Gazi Mustafa Kemal'in askerlerinin, İpsiz Recep'in, Topal Osman'ın, Bandırma'nın kaptanı İsmail Hakkının ve Erzurumlu Kara Fatma, Selanikli Ayşe, karşılıksız aşkın kurbanı Selanikli Fikriye gibi kadınların mucizesini anlatır... Onlar bizim için öldüler...
Bu kitap, bu vatanı kurtarmak için ölenlerin öyküsüdür.