Yıllar önce ölen annesinin tuhaf ailesiyle kalması için Londra’ya gönderilen on altı yaşındaki Joan, tatilin tadını çıkarmaya kararlıydı. O yaz mükemmel bir yaz olacaktı. Tarihî Holland Köşkü’ndeki demode işini çok seviyordu ve son derece yakışıklı iş arkadaşı Nick ona çıkma teklifi ettiğinde her şey yolunda gidiyor gibiydi. Ta ki yaşadığı bir deneyimle tüm hayatı altüst olup gerçekleri öğrenene kadar. Ailesi sadece tuhaf değildi: Onlar korkutucu, gizli güçleri olan canavarlardı. Nick de sadece yakışıklı bir oğlan değil, tüm ailesini öldürmek için ne gerekiyorsa yapabilecek efsanevi bir canavar avcısıydı. Joan, Nick’e karşı savaşırken kendi ailesinden nefret eden bir ailenin veliahdı olan yakışıklı ve acımasız Aaron Oliver’la iş birliği yapmak zorunda kalmıştı. Eğer kendini ve ailesini kurtarmak istiyorsa canavar olduğunu kabullenmek zorundaydı. Çünkü bu hikâyede o, kahraman değildi.