Gözyaşıyla aldatmak, insanın en büyük silahıdır. Belki de şuydu gerekli olan; sıradan görünen ama kendi içinde ihtişam barındıran bir hayat sürmek. Yanlışlardan doğru damıtmayı amaç ederek ömür çürütmek değil, sadece bir doğ-ruya asılmak. Sandığı kadar büyük olmadığını anlamalıydı insan, bir gün unutulacağını bil-meliydi. İçinde bulunduğumuz zaman böyle-sini gerektiriyor denilen ama kendisine hiç de gerekmeyen onca saçma şeyin tahakkümün-den arındırmalıydı kendisini. Bir insanın tüm ihtiyacı ne biliyor musunuz? Bir damın altında bile olsa vicdanı rahat şekilde uyuyabilmek! Evet, ertesi sabah uyandığında aynada kendi-sine çekincesizce bakabilmeli, bunun zenginlik olduğunun kavrayışına da sahip olmalı; aksine güzel görünmek adına bir ton uğraş verme-nin gereksizliğini, asıl yoksunluğun tam da bu olduğunu bilmeli. Kokulu sabunlarla yıkamalı tenini, hoş kıyafetler giymeli. Hakiki bir davaya kendisini adayıp, ama hakiki bir davaya, ru-hunu hayatın yorgunluğundan arındırmış bir şekilde kendisini sokaklara salmalı, çiçeksiz bir bahçenin ekilmiş ilk tohumları gibi.