“SİZ TANRI’SINIZ, BEN TANRI’YIM VE GROKLAYAN HER ŞEY TANRI’DIR.” Robert A. Heinlein, Clarke ve Asimov’la birlikte Altın Çağ bilimkurgusuna damga vuran üç büyük ustadan biri. İdeolojisi ve bunu eserlerinde kullanma tarzıyla çağdaşlarından farklılaşan yazarın yalnızca kendi külliyatında değil bilimkurgu türünde yazılmış en önemli, en tartışmalı ve en sıradışı romanlardan biri olan Yaban Diyarlarda Yabancı ise altkültür için bir dönüm noktası. Mars’ta Marslılarca geliştirilmiş insan Valentine Michael Smith, Arz’a geleli çok olmamıştır. Kendi halkıyla ilk kez tanışan Smith, bu mavi gezegendeki geleneklere, insan ırkının önyargılarına alışmakta zorlansa da –telepati, telekinezi, teleport ve kehanet gibi– zihinsel güçleri sayesinde insanlar arasında âdeta bir mesih gibi dolaşır. En nihayetinde Mars yönetiminin varisidir. Tüm bir gezegene ve ırka “groklamayı”, sevgiyi ve su paylaşımını öğretecek bu Marslı, otoriteyle ve Mars’ın yönetimini isteyen bürokratlarla uğraşmak zorunda kalsa da yazar Jubal Harshaw’un yardımlarıyla amacına adım adım ilerleyecek ve kendi kilisesini kurarak “serbest aşk”ı yaygınlaştırmaya devam edecek ve en nihayetinde –her mesihinki gibi– kaderiyle yüzleşecektir. Müfit Özdeş’in önsözüyle Virginia Heinlein’ın sunumuyla Neil Gaiman’ın sonsözüyle Yaban Diyarda Yabancı kısaltılmamış tam metin olarak İthaki Bilimkurgu Klasikleri’nde! (Tanıtım Bülteninden)